Süper Ligin 22. haftasında, küme düşmenin en büyük adaylarından Antalyaspor’u, Hüseyin Avni Aker stadında  ağırlayan Trabzonspor, 34. dakikada Trezeguet’in attığı gol ile 1-0 öne geçinceye kadar, dikine ve etkili bir futbol ortaya koyarken, sonrasında, artık  alışmak zorunda kaldığımız ama asla benimsemeyeceğimiz kontrollü oyun şekline bürünerek, yine taraftarlarının, endişe içerisinde maç izlemesine neden oldu.

İlk yarıyı aynı skorla önde kapayan Trabzonspor, Bartra ve Abdülkadir’in yerine, Hugo ve Doğucan değişikliği ile ikinci yarıya başlarken, ilerleyen dakikalarda  skoru artıracak pozisyonları bulmakta zorluk çekmesinin, Antalyaspor’un direncinin artmasına ve  haliyle de, geliştirdiği atakların artışına neden olduğunu söyleyebiliriz. Maçın sonlarına doğru, Trabzonspor yarı sahasında baskıyı arttıran ve beraberlik golünü arayan Antalyaspor’un umutlarını ise maçın son bölümünde oyuna giren Naci’nin, 90+5. dakikada attığı gol, yok etmiş oldu. Trabzonspor bu galibiyet ile birlikte, sahasında 694 gündür  süren yenilmezlik serisini devam ettirip, kazandığı 3 puanla, Pazar günü deplasmanda oynayacağı Galatasaray maçı için moral kazanırken, rakibini de bir alt lige daha da yakınlaştırmış oldu. Genelde rakip takımlar için bu ifadeleri kullanmaktan kaçınırım ama geçen yıl şampiyonluğu ilan ettiğimiz maçta ve bu sezonun ilk yarısında, Antalya’da oynanan maçta yaşanılanlardan sonra, bu ifadelerin gerekli olduğuna  inanıyorum.

Bu sezonun ilk yarısında, Antalya’da oynadığımız ve 5-2 mağlubiyet ile ayrıldığımız maçtan sonra, Antalyaspor resmi twitter hesabından, galibiyet pozu ile birlikte, “Seversun” yazılı bir tweet atılmıştı. Ben de, bugün kazandığımız maç sonrası, yazımın başlığını bu tweet’e cevap olarak seçtim.

Evet, Trabzonspor’a aşırı motivasyon ile oynayanları yenmeyi çok severum…

Başkanı ve yöneticisi, üç İstanbul takımının sevdalısı ve kongre üyesi olan takımları yenmeyi çok severum…

Her sezon takımı küme düşme potasında olan ve en büyük başarısı, her sezon Trabzonspor maçlarına motive olmak olan Teknik Direktörlerin takımlarını yenmeyi çok severum…

Bu gibi takımların maçlarında, Trabzonspor’un şampiyonluğunun ilan edilmesini çok severum…

Bu gibi takımların, Trabzonspor’dan aldıkları mağlubiyetle küme düşme ihtimallerini çok severum…

Kısacası, yense de yenilse de, ben Trabzonspor’u çok severum…

Tavsiyem; İstanbul kulüplerinin fanatiği olacağınıza, siz de kendi şehrinizin takımını sahiplenip onu seviniz ve onun başarıları ile gururlanınız. Kimin şampiyon olacağı sizi ilgilendirmesin, siz şampiyonluğa oynamayı deneyin. Bu nasıl olacak demeyin. Trabzonspor'u kıskanıp hedef seçeceğinize, onun tarihi başarılarını örnek alıp  başarmayı deneyin...

Maçın hakemine gelecek olursak, Mete Kalkavan her zamanki gibi… Trabzonspor antipatisi devam ediyor ve geçecek gibi de değil…