Sevgili Hocam nankör değiliz, verdiklerine ve getirdiğin noktaya minnettarız…

Ama mevzuyu biliyorsun…         

Mevzu derin ve yıllar geçse de silinmeyecek izler taşıyor…

1996’yı ve hele hele ki çalınan 2011’i ve heba edilen yılları kimse unutamıyor…

Yavuz hırsız Kadıköy, buna bilenmiş, üç beş bin kişiyle izlenen diğer maçların aksine bu maçı, tıklım tıklım hale getirmiş.

Bu maçı alalım, sezonun zararı telafi edilir, demiş…

Biz de yıllardır öyle diyorduk, şampiyon olmayalım da Fener’i yenelim…

Şimdi sevgili hocam, bu adamlar maçın büyük bir bölümünü bir kişi eksik oynamasaydı, 1-1 için iyi skor diyecektim.

Ama çok açık söyleyeyim, bu kadar korkak, kör ve ferasetsiz olacağını hiç ama hiç düşünmedim.

Ha Fener on kişi ha biz… Nedir bu Bakasetas aşkı hocam…

Golü yediren de

neredeyse doksan dakika takımı eksik oynatıp Fener’i dengeleyen de oydu.

Kaç topta çizgi halinde Fener defansının arkasına top atmayıp, Cornelius’u ve bizi çıldırtıp, sadece yana oynayıp ve hiçbir varlık göstermeyip sahada gezinen bir adamı, nasıl görmezsin hocam…

Diğeri de Puchazc… Bu adam oynadı oynayalı o bölgeden bütün golleri yedik.

Kayseri maçı en basit örneği…

O maçta devre arası üç adam değiştirip Puchacz’i, Bakasetas’ı alıp, Yusuf’u sola çekip Djanini’yi forvete alıp maçı almadın mı hocam…

Peki, sevgili hocam… Rakip on kişi,  sen Bakasetas ve Puchacz’i kenara alıp oyuna Yusuf ve Djanini’yi koysan, bu maç çok farklı olur muydu?

Hiç şüphen olmasın…

Korktun, on kişi rakibe karşı Cornellius’u çıkartıp Djanini’yi aldın ve Bakasetas, Puchacz’ı oyunda tuttun, sonra da bedelini ödedin. Bu ikisi yüzünden golü yedin.

Aynı Puchazc’ın yaptığı hata neticesinde onun kademesine giren Hugo’yu kupa maçında sakatladığını, en stratejik adamımızdan bizi haftalarca mahrum ettiğini biz unutmadık kupa maçında. Zaten bu maçta da golü getiren faulü yapan adamdı  bu Polanyalı…

Müsaadenle devam edeyim hocam, bize gol lazımdı, sen on kişi kalan rakibine karşı golcünü oyundan aldın ya hocam…

Sonra da Kova Koita’dan medet umar hale geldin. E peki hocam, aklın yolu birken bunları yapsaydın, idrak yolu enfeksiyonuna tutulmasaydın da 2’yi bulsaydın ve hem rekoru egale edip hem de şampiyonluk pastasının kremasını koysaydın ya…

“Çeyrek asrı bulan Kadıköy’de galibiyet özlemi”ni bitirmekten dolayı mı heyecan yaptın hocam…

Açık söyleyeyim… Olur da son dakika golünü yeseydik ve on kişi kalan Fener’e senin yüzünden evet bizzat senin yüzünden yenilseydik, gelen şampiyonluk inan yarım kalırdı hocam…

Al geri ver yana, ver yana, al geri…

Böyle oyun olmaz, olmamalı da…

On kişi eksik rakip senden daha çok topla oynamış, daha çok ceza sahasına girmiş özellikle ilk yarıda… Evet, direkten dönener de var, son anda kaçanlar da…

Ama bırak da olsun hocam…

Daha yolumuz uzun, nasipse Şampiyonlar ligi var ve bu kadroyla yaşanacak şampiyonluklar var… 38 yılın, acısı, öfkesi, ezilmişliği var…

Güvenimiz tam ama böyle de ferasetsiz ve bîidrak olma hocam…

Ezcümle… Şu kadroyla, şu puan farkıyla hem de bu adamlara böyle oldu ya… Yazık çok ama çok yazık hocam…