Süper Lig Cemil Usta Sezonunun 31. haftasında, sahasında Antalyaspor’u ağırlayan Trabzonspor, geçen hafta deplasmanda kazandığı Galatasaray maçının rehavetinden olsa gerek, oyuna oldukça tutuk başladı. 7. dakikada Ndiaye’nin ceza sahası içerisinde rakibine yaptığı faul sonrasında verilen penaltıyı, Doğukan’ın gole çevirmesiyle 1-0 öne geçen Antalyaspor, bu üstünlüğünü etkili oyununa rağmen fazla sürdüremedi. Trabzonspor’un 15. ve 42. dakikalarda kazandığı iki penaltıyı Sosa gole çevirince, ilk yarı 2-1 Trabzonspor’un üstünlüğü ile sona erdi. İkinci yarı, daha önce defalarca yaşadığı skoru koruyamama sendromunu tekrar yaşamak istemeyen Trabzonspor, skoru arttırmak istediği süreçte, geçen hafta Başakşehir karşısında yokları oynayan Antalyaspor’un yüksek direnciyle karşılaştı. Bu direnç karşısında skoru arttırmayı başaramayan Trabzonspor, bir de üstüne üstlük Hüseyin’in büyük hatası neticesinde 64. dakikada verilen pozisyonda, Yekta’nın golüne engel olamayınca, skor 2-2 oldu ve maç sonuna kadar süren gol arama çabaları da sonuç vermeyince maç bu skorla sona erdi.

Böylelikle, Trabzonspor şampiyonluk yolunda çok büyük bir yara almış oldu. Trabzonspor, son dört maçın üçünde berabere kalarak maalesef büyük bir avantaj kaybetti. Tabii ki Başakşehir de, oynayacağı son üç maçta puan kaybedebilir. Trabzonspor’un hala matematiksel olarak şampiyonluk şansının sürdüğü bir gerçek ama çok önemli bir gerçek daha var; Başakşehir maçlarında hayalet gibi dolaşan takımların, Trabzonspor karşısında aşırı motive olmaları. Tabii ki her takım, bugün Antalyaspor’un oynadığı gibi her maçta dirençli oynamalı ama insan sormadan edemiyor, geçen hafta Başakşehir maçında bu Antalyaspor neredeydi? Sanırım, Alanyaspor gibi Antalyaspor’u da, Başakşehir ve Trabzonspor maçlarında birbirine tamamen ters bir oyun oynamaya iten neden aynı. Trabzonspor’a karşı daha önceki yıllarda da çok iyi motive edilen takımlar, tesadüf olmasa gerek hep küme düşmüşlerdi, hatta bugün 3. Lig’e düşenleri bile var. Unutulmamalı ki, Allah’ın adaleti hiç şaşmaz. Bir maçta kasıtlı oynamayan, diğer maçta şampiyonluk mücadelesi veriyormuşcasına mücadele eden takımları da önümüzdeki sezonlarda alt liglerde göreceğimize inanıyorum. Bu, futbolun ahlak ve adalet tarafı. Bir de mücadele tarafına gelirsek, öne geçtiğiniz maçlarda 22 puan kaybetmeyeceksiniz ve bunu bir sendrom haline getirmeyeceksiniz. Eğer siz üzerinize düşen görevi yapmazsanız, “Karşınızda binlerce dansöz var.”