Tansel Kolcu yazdı.

Süper Ligin 24. haftasında, deplasmanda üçüncülük için yarıştığı Beşiktaş ile karşılaşan Trabzonspor, haftalar sonra iyi oynadığı bir maçta, rakibine 2-0 mağlup olarak, 3 puanın yanında, puan sıralamasındaki yerini de kaybetmiş oldu. 

Bundan önceki son 3 maçını kaybeden ve son 4 maçta sadece 1 puan alabilen ve oynadığı oyun ile taraftarlarına, gelecek adına hiç bir ışık vermeyen Trabzonspor ile son haftalarda, bırakın galip gelmeyi, gol bile atamayan Beşiktaş’ın karşılaşmasında, beklenen, saha ve seyirci avantajı ile Beşiktaş’ın rahat bir galibiyet alacağıyken, oyuna oldukça etkili başlayan Trabzonspor, derbi maçlarının, kağıt üzerinde değil sahada neticeleneceğini ilan edercesine ilk yarı rakibini adeta sürklase etti. Beşiktaş’ı ceza sahasına bile yaklaştırmayan, sağlı sollu ataklarla Beşiktaş kalesini abluka altına alan ve pozisyonlar yakalayan  Trabzonspor’un hesaba katmadığı tek unsur ise, tabii ki, maçın Orta Hakemi ile Var’da kendini hakem zanneden arkadaşlar oldu. İlk yarının sonlarında, Bardhi’nin yaka paça Beşiktaş ceza sahasında yere indirilmesine “devam” diyenler, 1 dakika sonra gelen Beşiktaş golü öncesi, Mendy’e yapılan faulü de görmeyerek, zaten maçın sonucunu o an ilan ettiler. Maçın ikinci yarısında da etkili oyununu sürdüren ve pozisyonlar yakalayan Trabzonspor, Trezeguet ile 2 net pozisyondan yararlanamayınca, maçtan mağlup olarak ayrılmak zorunda kaldı.

Sayın Abdullah Avcı; Bugün gördüğümüz gibi, Trabzonspor kadrosu o kadar da kötü değilmiş. Kendi evimizde bile ligin sıradan takımlarına mahkum oynuyoruz. Lütfen bu oyun sistemini değiştirin. Bu oyun bizi ileri götürmez. Tabelada belki geçici olarak üst sıralardayız ama bu oyunla, tabeladaki yerimiz de garanti olamaz. Bu oyun, Trabzonspor’un genetik kodlarına aykırı. Taraftarı tribünden uzaklaştırıyor. İnsanları futboldan soğuttunuz diye defalarca kez sizi uyarmıştık. Bunca puan kaybından sonra, istemeyerek de olsa oynatmak zorunda kaldığınız işte bu oyundu bizim görmek istediğimiz. Trabzonspor, bu şekilde oynadığı müddetçe maç kaybetmez, ancak bugün olduğu gibi hakemler tarafından puanları çalınır. Fakat bugün oynanan oyunu isteyerek değil, mecburiyetten oynattığınız kanısındayım. Son 3 maçını kaybeden ve son 4 maçında 1 puan alabilen bir takımın hocası için  oynayacağı 5. maçın, ne kadar önemli olduğu, tabii ki herkesin malumudur. Sayın Avcı; Keşke bu oyunu, tartışılacağınız an değil de göreve başladığınızdan itibaren oynatabilseydiniz. Son 5 maçından 1 puan alabilmiş ve son 4 maçını kaybetmiş, 5 maçın puan ortalaması 0.20 olan  bir hoca, dünyanın her yerinde tartışılır ve Trabzonspor’da  da tartışılması gayet doğaldır. Trabzonspor’da, haftalar sonra  oynanan bu oyuna rağmen, kan değişikliği artık elzem hale gelmiştir… Sonuçta, 1 haftada da olsa 5 haftada da olsa 4 günde de olsa, Trabzonspor üst üste 4 mağlubiyet almıştır. Sayın Abdullah Avcı’nın, mağlubiyetler sonrası yaptığı bahanelere alışmış olmamıza rağmen, bu bahanenin biraz komik olduğunu söylemek zorundayım.

Ligin ilk yarısında, İstanbul’da oynanan  ve Trabzonspor’un 3-2 kazandığı Fenerbahçe maçının Var hakemi Mete Kalkavan, hatırlayacağınız üzere, Sayın Ertuğrul Doğan’ın girişimleri sonucu, hakemliği bırakmak zorunda kalmıştı. Daha sonra ise TFF tarafından Var eğitiminin başına getirildiği, basında haberlere konu  olmuştu. Bu vahim iddia gerçekse, TFF, hakemliği kötü  ve ard niyetli olduğu için bir hakemin hakemliğini bitiriyor ama o hakemi, hakem eğitiminin başına getiriyor. Siz şaka mısınız? 

Halil Umut Meler’in darbedilmesi sonrası basın açıklamasını ortaklaşa yapan Mete Kalkavan ve Arda Kardeşler, sanırım ortaklığı bu maçta da devam ettirmişler. Bugün, İki çalınmayan düdük ile  Trabzonspor’un 3 puanı çalındı. Şimdi diyeceksiniz ki, yazının başlığında 3 düdük yazıyor, diğer düdük hangisi? O  3. düdüğü de sizin tahminlerinize bırakıyorum. Siz tahmin edin artık…